Pulmoner hipertansiyon, kalpten akciğerlere giden kan damarlarındaki (pulmoner arterler) kan basıncının yükselmesi ile ortaya çıkar. Normalde pulmoner arterlerdeki ortalama basınç 14 mmHg civarındadır. Pulmoner hipertansiyon tanısı genellikle ortalama pulmoner arter basıncının istirahatte 20-25 mmHg üzerinde olmasıyla konulur (yeni kılavuzlarda eşik değer olarak 20 mmHg kullanılmaya başlamıştır).
Bu yüksek basınç, kan damarlarının daralması, kalınlaşması veya tıkanması gibi nedenlere bağlı olabilir. Sonuçta kalbin sağ karıncığı (ventrikül) akciğerlere kanı pompalarken daha fazla çalışmak zorunda kalır ve bu da zamanla sağ kalp yetersizliğine neden olabilir.
2. Pulmoner Hipertansiyon Tipleri ve Sınıflandırılması
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), pulmoner hipertansiyonu sebeplerine göre 5 farklı grupta sınıflandırır:
Grup 1: Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon (PAH)
Grup 2: Sol Kalp Hastalıklarına Bağlı Pulmoner Hipertansiyon
Grup 3: Akciğer Hastalıkları ve/veya Hipoksemiye Bağlı Pulmoner Hipertansiyon
Grup 4: Kronik Tromboembolik Pulmoner Hipertansiyon (KTEPH)
Grup 5: Diğer Multifaktöriyel Mekanizmalarla Gelişen Pulmoner Hipertansiyon
3. Belirtiler ve Bulgular
Pulmoner hipertansiyonun erken dönem belirtileri genellikle özgül değildir ve yavaş yavaş gelişir. En sık görülen belirtiler şunlardır:
Bu semptomlar başka kalp ve akciğer hastalıklarıyla da karıştırılabileceğinden, erken teşhis için detaylı değerlendirme önemlidir.
4. Tanı
Pulmoner hipertansiyondan şüphelenilen hastalarda tanısal süreç şöyle ilerler:
1. Fizik Muayene:
2. Kan Testleri: Altta yatan sebebin tespiti açısından (ör. bağ dokusu hastalıkları, anemi vb.)
3. Akciğer Filmi:
4. EKG (Elektrokardiyografi):
5. Ekokardiyografi:
6. Solunum Fonksiyon Testleri:
7. Altı Dakika Yürüme Testi:
8. Sağ Kalp Kateterizasyonu:
9. Ventilasyon/Perfüzyon (V/Q) Taraması:
Kronik tromboembolik pulmoner hipertansiyon teşhisinde kullanılır.
5. Tedavi
1. Altta Yatan Hastalığın Tedavisi:
2. Genel Önlemler:
3. Destek Tedavileri:
4. Hedefe Yönelik (Spesifik) Tedaviler (özellikle Grup 1 PAH için):
Bu ilaçlar, pulmoner damarları gevşeterek ve damar direncini azaltarak sağ kalbin iş yükünü hafifletir, hastaların semptomlarını azaltır ve yaşam kalitesini iyileştirebilir. Tedavi, sıklıkla farklı ilaçların kombinasyonlarını içerebilir.
5. İleri Düzey Tedaviler:
Kalp-akciğer nakli veya akciğer nakli: İleri evre ve tedaviye dirençli bazı olgularda gündeme gelebilir.
Pulmoner hipertansiyonun seyri, nedenine, hastalığın ciddiyetine ve tedavinin etkinliğine bağlı olarak değişir. Erken teşhis ve uygun tedavi, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmada ve yaşam kalitesini artırmada son derece önemlidir. İleri evre PH’de tedavi edilmediği takdirde sağ kalp yetmezliği gelişerek yaşam süresini kısaltabilir. Özellikle spesifik tedaviler ve cerrahi girişimler (KTEPH’de pulmoner endarterektomi gibi) sayesinde, günümüzde pek çok hastada prognoz eskiye oranla belirgin şekilde daha iyidir.
Pulmoner hipertansiyon, çok çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilen ve akciğer damarlarında artmış basınç ile seyreden ciddi bir hastalıktır. Erken tanı ve tedavi, hastalığın seyrini ve hastanın yaşam kalitesini büyük ölçüde etkiler. Tedavide amaç, altta yatan hastalığı kontrol altına almak, pulmoner damar direncini ve kalp üzerindeki yükü azaltmaktır. İlaç tedavileri, yaşam tarzı önlemleri ve bazı durumlarda cerrahi girişimler ile başarılı sonuçlar elde edilebilir. Her hastanın durumuna özel yaklaşım gerektiğinden, uzman bir kardiyoloji veya göğüs hastalıkları ekibiyle yakın işbirliği önemlidir.